Anadolu'dan İstanbul'a binbir umutla gelen birbirinden farklı insanlar benzer öykülerde ortaktırlar. Bu ortaklık tutunabilme, geçinebilme, sabredebilme metanetini içerisinde barındırır.
Aynı hikayeyi paylaşan İbrahim Bey de henüz çocuk yaştayken Adıyaman'dan İstanbul'a gelip geçinebilmek için türlü işlerde çalışmış ve nihayetinde bugün Sefaköy'de ailesi ve kardeşleriyle beraber bir künefe işletmesinin başına geçmiştir.
Yolda varış yoktur. Yol herkesi farklı yerlere götürür. Kimi bir başarı, kimi bir kaybediş hikayesi olabilir. Önemli olan final değil, yolculuk esnasında koşullarımız ve şartlarımız içerisinde başımıza gelenlere karşı sergilediğimiz tavır ve iradedir.